Turkish sentences from Tatoeba 9

 0    1000 fiche    aleksandra.eska
laste ned mp3 Skriv ut spille sjekk deg selv
 
spørsmålet svaret
What is on Channel 10?
begynn å lære
Onuncu kanalda ne var?
What is the next stop?
begynn å lære
Sonraki durak nedir?
What made her do that?
begynn å lære
Onu ona ne yaptırdı?
What makes you so sad?
begynn å lære
Seni o kadar üzen nedir?
What size do you take?
begynn å lære
Kaç beden giyiyorsunuz?
What time did you eat?
begynn å lære
Saat kaçta yediniz?
What time do we leave?
begynn å lære
Biz ne zaman yola çıkarız?
What time?
begynn å lære
Saat kaç?
What'd the doctor say?
begynn å lære
Doktor ne dedi?
What's the difference?
begynn å lære
Ne farkeder?
What's this all about?
begynn å lære
Bunun hepsi ne hakkında?
What's your shoe size?
begynn å lære
Ayakkabı ölçün nedir?
When did he come here?
begynn å lære
O buraya o zaman geldi?
When did they go home?
begynn å lære
Onlar ne zaman eve gittiler?
When did you get back?
begynn å lære
Ne zaman döndün?
When did you get here?
begynn å lære
Buraya ne zaman geldiniz?
When did you get home?
begynn å lære
Eve ne zaman vardın?
When did you go?
begynn å lære
Ne zaman gittin?
When did you meet him?
begynn å lære
Onunla ne zaman tanıştınız?
When is checkout time?
begynn å lære
Ayrılma saati ne zaman?
When is your birthday?
begynn å lære
Doğum günün ne zaman?
When will they arrive?
begynn å lære
Ne zaman gelecekler?
When will you be free?
begynn å lære
Ne zaman boş olacaksın?
Where are the showers?
begynn å lære
Duş nerede?
Where do you stay?
begynn å lære
Nerede kalıyorsun?
Where are your things?
begynn å lære
Şeylerin nerede?
Where can I buy books?
begynn å lære
Nereden kitap alabilirim?
Where do you see him?
begynn å lære
Onu nerede gördün?
Where do I get stamps?
begynn å lære
Pulları nereden alabilirim?
Where do they do that?
begynn å lære
Onu nerede yapıyorlar.
Where do you live now?
begynn å lære
Şimdi nerede yaşıyorsun?
Where is the elevator?
begynn å lære
Asansör nerede?
Where is Tony playing?
begynn å lære
Tony nerede oynuyor?
Where's the newspaper?
begynn å lære
Gazete nerede?
Which way should I go?
begynn å lære
Hangi yoldan gitmeliyim?
Who broke this window?
begynn å lære
Bu camı kim kırdı?
Who built the snowman?
begynn å lære
Kardan adamı kim yaptı.
Who can speak English?
begynn å lære
Kim İngilizce konuşabilir?
Who discovered radium?
begynn å lære
Radyumu kim keşfetti?
Who do you think I am?
begynn å lære
Kim olduğumu sanıyorsun?
Who does he look like?
begynn å lære
O kime benziyor?
Who does Tom work for?
begynn å lære
Tom kim için çalışır?
Who helps your mother?
begynn å lære
Annene kim yardım eder?
Who is standing there?
begynn å lære
Orada kim duruyor.
Who is that gentleman?
begynn å lære
O beyefendi kim?
Who is that old woman?
begynn å lære
O yaşlı kadın kimdir?
Who told you the news?
begynn å lære
Haberi size kim söyledi?
Who will come with me?
begynn å lære
Kim benimle gelecek?
Who wrote that letter?
begynn å lære
Bu mektubu kim yazdı?
Who's the D. J. today?
begynn å lære
Bugün D.J. kim?
Whose books are these?
begynn å lære
Bunlar kimin kitapları?
Whose books are those?
begynn å lære
Onlar kimin kitapları?
Whose handbag is this?
begynn å lære
Bu kimin el çantası?
Whose shoes are these?
begynn å lære
Bunlar kimin ayakkabıları.
Whose shoes are those?
begynn å lære
Şunlar kimin ayakkabıları?
Whose turn is it next?
begynn å lære
Bir sonraki kimin sırası?
Why did you come here?
begynn å lære
Neden buraya geldin?
Why don't you ask Tom?
begynn å lære
Niçin Tom'a sormuyorsunuz?
Why don't you come in?
begynn å lære
Niçin içeriye gelmiyorsun?
Will he come tomorrow?
begynn å lære
O, yarın gelecek mi?
Will he get well soon?
begynn å lære
O yakında iyileşecek mi?
Will it clear up soon?
begynn å lære
Yakında hava açacak mı?
Will it rain tomorrow?
begynn å lære
Yarın yağmur yağacak mı?
Will you give me some?
begynn å lære
Bana biraz verir misin?
Will you go on a trip?
begynn å lære
Bir seyahata gidecek misin?
Will you open the bag?
begynn å lære
Çantayı açar mısın?
Will you stay at home?
begynn å lære
Evde kalacak mısın?
Will you stop talking?
begynn å lære
Konuşmayı keser misin?
Will you take a check?
begynn å lære
Bir çek kabul eder misiniz?
Will you travel alone?
begynn å lære
Yalnız seyahat edecekmisin?
Winter is coming soon.
begynn å lære
Kış yakında geliyor.
Would you like a ride?
begynn å lære
Bir gezinti ister misiniz?
Write me sometime, OK?
begynn å lære
Bir ara bana yaz tamam mı?
Yeah. I think so, too.
begynn å lære
Evet. Ben de öyle düşünüyorum.
You alone can do this.
begynn å lære
Tek başına bunu yapabilirsin.
You are a mean person.
begynn å lære
Sen kötü bir insansın.
You are a pretty girl.
begynn å lære
Güzel bir kızsın.
You are going too far.
begynn å lære
Çok ileri gidiyorsun.
You are her daughters.
begynn å lære
Siz onun kızlarısınız.
You are not a student.
begynn å lære
Sen bir öğrenci değilsin.
You are off the point.
begynn å lære
Konunun dışına çıktın.
You came home at 5:00.
begynn å lære
Sen 05:00'te eve geldin.
You can count on Jack.
begynn å lære
Jack güvenebilirsiniz.
You can have the rest.
begynn å lære
Dinlenebilirsiniz.
You cannot swim here.
begynn å lære
Burada yüzemezsin.
You can't run my life.
begynn å lære
Sen benim hayatımı yönetemezsin.
You deserve the prize.
begynn å lære
Ödülü hak ediyorsun.
You don't have to eat.
begynn å lære
Yemek zorunda değilsiniz.
You don't look so hot.
begynn å lære
Çok sıcaklamış görünmüyorsun.
You must be joking!
begynn å lære
Şaka yapıyor olmalısın.
You have to pay taxes.
begynn å lære
Vergileri ödemek zorundasın.
You have to work hard.
begynn å lære
Sıkı çalışmak zorundasın.
You may take the book.
begynn å lære
Kitabı alabilirsin.
You must do your best.
begynn å lære
Elinizden geleni yapmalısınız.
You must do your duty.
begynn å lære
Görevini yapmalısın.
You must see a doctor.
begynn å lære
Bir doktorla görüşmen gerekir.
You need not go there.
begynn å lære
Oraya gitmenize gerek yok.
You recovered quickly.
begynn å lære
Hızlı bir şekilde iyileştin.
You should make notes.
begynn å lære
Notlar tutmalısın.
You should smoke less.
begynn å lære
Daha az sigara içmelisin.
You'd better back off.
begynn å lære
Geri adım atsan iyi olur.
You'll get it someday.
begynn å lære
Bir gün onu alırsınız.
You'll miss the train.
begynn å lære
Treni kaçıracaksın.
You'll never be alone.
begynn å lære
Asla yalnız olma.
You always sing.
begynn å lære
Her zaman şarkı söylüyorsun.
You arrived too early.
begynn å lære
Çok erken geldin.
Your father wants you.
begynn å lære
Baban seni istiyor.
Your hair is too long.
begynn å lære
Saçınız çok uzun.
Your Japanese is good.
begynn å lære
Senin Japoncan iyi.
Your nose is bleeding.
begynn å lære
Burnun kanıyor.
Yukiko likes potatoes.
begynn å lære
Yukiko patatesleri sever.
Zero comes before one.
begynn å lære
Sıfır birden önce gelir.
A fox is a wild animal.
begynn å lære
Tilki vahşi bir hayvandır.
A good idea struck her.
begynn å lære
Onun aklına iyi bir fikir geldi.
A hard wind is blowing.
begynn å lære
Sert bir rüzgar esiyor.
A horse is very useful.
begynn å lære
Bir at çok faydalıdır.
A lot of fish perished.
begynn å lære
Bir sürü balık öldü.
A magnet attracts iron.
begynn å lære
Mıknatıs demiri çeker.
A mosquito just bit me.
begynn å lære
Bir sivrisinek az önce beni ısırdı.
A promise is a promise.
begynn å lære
Söz sözdür.
A rabbit has long ears.
begynn å lære
Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
A stranger spoke to me.
begynn å lære
Bir yabancı benimle konuştu.
A thousand yen will do.
begynn å lære
Bin yen iş görür.
Aaron killed Elizabeth.
begynn å lære
Aaron, Elizabeth'i öldürdü.
Alister killed Barbara.
begynn å lære
Alister Barbara'yı öldürdü.
All Jack does is sleep.
begynn å lære
Jack'in bütün yaptığı uyumak.
All of them went there.
begynn å lære
Onların hepsi oraya gitti.
All right. It's a deal.
begynn å lære
Pekala, anlaştık.
All the boys went away.
begynn å lære
Bütün çocuklar uzaklaştı.
All the buses are full.
begynn å lære
Tüm otobüsler dolu.
All the dogs are alive.
begynn å lære
Bütün köpekler canlı.
All the money was gone.
begynn å lære
Tüm para bitti.
Am I on the right road?
begynn å lære
Doğru yolda mıyım?
Am I on the wrong road?
begynn å lære
Yanlış yolda mıyım?
Anne has many admirers.
begynn å lære
Anne'in birçok hayranları var.
Anything is OK with me.
begynn å lære
Benim için her şey iyi.
Aoi's hobby is dancing.
begynn å lære
Aoi'nin hobisi dans etmektir.
Are these bananas ripe?
begynn å lære
Bu muzlar olgun mu?
Are you feeling better?
begynn å lære
Daha iyi hissediyor musun?
Are you going anywhere?
begynn å lære
Bir yere gidiyor musun?
Are you going to be OK?
begynn å lære
Sen iyileşecek misin?
Are you laughing at me?
begynn å lære
Bana gülüyor musun?
Are you looking for me?
begynn å lære
Beni arıyor musun?
Are you ready to order?
begynn å lære
Sipariş vermek için hazır mısınız?
Are you ready to start?
begynn å lære
Başlamaya hazır mısın?
Are you related to him?
begynn å lære
Onunla akraba mısınız?
Aren't they Englishmen?
begynn å lære
Onlar İngiliz değiller mi?
Better late than never.
begynn å lære
Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
Bill is my best friend.
begynn å lære
Bill benim en iyi arkadaşımdır.
Bill is my best friend.
begynn å lære
Bil benim en iyi arkadaşımdır.
Bin lived in Singapore.
begynn å lære
Bin Singapurda yaşadı.
Bob became an engineer.
begynn å lære
Bob bir mühendis oldu.
Bring me a moist towel.
begynn å lære
Bana nemli bir havlu getirin.
Bring me the magazines.
begynn å lære
Bana dergileri getir.
Bring me the newspaper.
begynn å lære
Bana gazeteyi getir.
Bring me today's paper.
begynn å lære
Bana bugünkü gazeteyi getir.
Business is looking up.
begynn å lære
İş gelişiyor.
Business is quite slow.
begynn å lære
İş oldukça yavaştır.
By all means. Go ahead.
begynn å lære
Kesinlikle. Devam et.
Call me this afternoon.
begynn å lære
Bu öğleden sonra beni ara.
Call up Tom right away.
begynn å lære
Derhal Tom'u ara.
Can anyone believe you?
begynn å lære
Herhangi biri sana inanabilir mi?
Can I have a paper bag?
begynn å lære
Bir kağıt torba alabilir miyim?
Can I have a paper bag?
begynn å lære
Kağıt bir torba alabilir miyim?
Can I have this orange?
begynn å lære
Bu portakalı alabilir miyim?
Can she ride a bicycle?
begynn å lære
O, bisiklet sürebilir mi?
Can we talk in private?
begynn å lære
Özel konuşabilir miyiz?
Can you climb the tree?
begynn å lære
Ağaca tırmanabilir misin?
Can you do bookkeeping?
begynn å lære
Muhasebecilik yapabilir misin?
Can you give me a boat?
begynn å lære
Bana bir tekne verebilir misin?
Can you give me a ride?
begynn å lære
Beni götürebilir misin?
Can you lend me a dime?
begynn å lære
Bana 10 sent ödünç verebilir misin?
Can you play the organ?
begynn å lære
Org çalabilir misin?
Can you play the piano?
begynn å lære
Piyano çalabilir misin?
Can you ride a bicycle?
begynn å lære
Bisiklete binebilir misin?
Can you say that again?
begynn å lære
Onu tekrar söyler misin?
Can you sing this song?
begynn å lære
Bu şarkıyı söyleyebilir misin?
Can you use a computer?
begynn å lære
Bilgisayar kullanabilir misin?
Carl looked very happy.
begynn å lære
Carl çok mutlu görünüyordu.
Carlos waited a moment.
begynn å lære
Carlos bir müddet bekledi.
Carol lives in Chicago.
begynn å lære
Carol, Şikago'da yaşıyor.
Cathy has a hot temper.
begynn å lære
Cathy'nin sıcacık bir ruh hali var.
Cats dislike being wet.
begynn å lære
Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.
Cats usually hate dogs.
begynn å lære
Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.
Charge this bill to me.
begynn å lære
Bu faturayı benim hesabıma yazın.
Charity begins at home.
begynn å lære
Yardımseverlik evde başlar.
Choose between the two.
begynn å lære
İkisi arasında seç.
Come on! We'll be late.
begynn å lære
Haydi! Geç kalacağız.
Come whenever you like.
begynn å lære
Ne zaman istersen gel.
Come with me, will you?
begynn å lære
Benimle gel, olur mu?
Cooking is interesting.
begynn å lære
Aşçılık ilginçtir.
Could I have the check?
begynn å lære
Hesabı alabilir miyim.
Could I use your phone?
begynn å lære
Telefonunu kullanabilir miyim?
Could you gift wrap it?
begynn å lære
Onu hediye paketi yapar mısınız?
Could you turn it down?
begynn å lære
Onu kısar mısın?
Did Tom arrive on time?
begynn å lære
Tom zamanında vardı mı?
Did you enjoy yourself?
begynn å lære
Eğlendiniz mi?
Did you find your keys?
begynn å lære
Anahtarlarını buldun mu?
Did you finish the job?
begynn å lære
İşi bitirdin mi?
Did you get good marks?
begynn å lære
İyi notlar aldın mı?
Did you like the movie?
begynn å lære
Siz filmi beğendiniz mi?
Did you order the book?
begynn å lære
Kitabı sipariş ettin mi?
Did you read it at all?
begynn å lære
Onu hiç okudunuz mu?
Did you see a bag here?
begynn å lære
Burada bir çanta gördün mü?
Did you see him go out?
begynn å lære
Onun dışarı gittiğini gördün mü?
Did you watch the game?
begynn å lære
Maçı izledin mi?
Did you work yesterday?
begynn å lære
Dün çalıştınız mı?
Dinner is almost ready.
begynn å lære
Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
Dinner is almost ready.
begynn å lære
Akşam yemeği neredeyse hazır.
Do as I told you to do.
begynn å lære
Sana yapmanı söylediğim gibi yap.
Do ghosts really exist?
begynn å lære
Hayaletler gerçekten var mı?
Do I make myself clear?
begynn å lære
Amacımı açıklayabilir miyim?
Do I need an operation?
begynn å lære
Ameliyat olmam gerekiyor mu?
Do I need to reconfirm?
begynn å lære
Yeniden onaylamalı mıyım?
Do one thing at a time.
begynn å lære
Bir seferde bir şey yapın.
Do those insects sting?
begynn å lære
Bu böcekler sokarlar mı?
Do we have enough food?
begynn å lære
Yeterli yiyeceğimiz var mı?
Do you believe in UFOs?
begynn å lære
UFO'lara inanır mısın?
Do you give to charity?
begynn å lære
Hayır kurumuna yardım eder misin?
Do you have a headache?
begynn å lære
Başın ağrıyor mu?
Do you have an opinion?
begynn å lære
Bir fikriniz var mı?
Do you have any apples?
begynn å lære
Hiç bir elman var mı?
Do you have everything?
begynn å lære
Her şeyin var mı?
Do you have hot towels?
begynn å lære
Sıcak havluların var mı?
Do you know each other?
begynn å lære
Birbirinizi tanıyor musunuz?
Do you know her at all?
begynn å lære
Onu bir zerre tanıyor musun?
Do you know him at all?
begynn å lære
Onu zerre kadar tanıyor musun?
Do you know Noah's ark?
begynn å lære
Nuh'un gemisinin biliyor musunuz?
Do you know that hotel?
begynn å lære
O oteli biliyor musun?
Do you know the reason?
begynn å lære
Sebebi biliyor musunuz?
Do you know what it is?
begynn å lære
Onun ne olduğunu biliyor musunuz?
Do you like this color?
begynn å lære
Bu rengi sever misiniz?
May I smoke?
begynn å lære
Sigara içebilir miyim?
Do you mind if I smoke?
begynn å lære
Sigara içmemin sakıncası var mı?
Do you need much money?
begynn å lære
Çok paraya ihtiyacın var mı?
Do you play any sports?
begynn å lære
Herhangi bir spor yapıyor musunuz?
You see what I mean?
begynn å lære
Demek istediğimi anlıyor musun?
Do you sell mini disks?
begynn å lære
Mini diskler satıyor musunuz?
Do you speak Esperanto?
begynn å lære
Esperanto konuşabiliyor musun?
Do you study chemistry?
begynn å lære
Kimya öğrenimi yapıyor musun?
Do you think I'm crazy?
begynn å lære
Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm crazy?
begynn å lære
Sizce ben deli miyim?
Do you want to be rich?
begynn å lære
Zengin olmak ister misin?
Does he live near here?
begynn å lære
O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?
Does she speak English?
begynn å lære
O, ingilizce konuşur mu?
Does Tom like tomatoes?
begynn å lære
Tom domatesten hoşlanır mı?
Does Tom work for Mary?
begynn å lære
Tom Mary için çalışıyor mu?
Don't ask me for money.
begynn å lære
Benden para isteme.
Don't be late for work.
begynn å lære
İşe geç kalma.
Don't change your mind.
begynn å lære
Fikrinizi değiştirmeyin.
Don't feed the animals.
begynn å lære
Hayvanları besleme.
Don't go near the fire.
begynn å lære
Ateşe yaklaşma.
Don't let him touch it.
begynn å lære
Ona dokunmasına izin verme.
Don't lose your temper.
begynn å lære
Kendini kaybetme.
Don't make fun of them.
begynn å lære
Onlarla alay etme.
Don't release that dog.
begynn å lære
O köpeği serbest bırakmayın.
Don't rely on his help.
begynn å lære
Onun yardımına güvenme.
Don't say such a thing.
begynn å lære
Öyle bir şey söylemeyin.
Don't sit on the floor.
begynn å lære
Yere oturma.
Don't spoil your child.
begynn å lære
Çocuğunu şımartma.
Don't tell anyone this.
begynn å lære
Bunu kimseye söyleme.
Don't throw trash here.
begynn å lære
Buraya çöp atmayın.
Don't waste your money.
begynn å lære
Paranı boşa harcama.
Don't worry about that.
begynn å lære
Bu konuda endişe etmeyin.
Ellie is very feminine.
begynn å lære
Ellie çok dişil.
Ellie is very feminine.
begynn å lære
Ellie çok kadınsı.
Emi will study English.
begynn å lære
Emi İngilizce eğitimi alacak.
Eric has begun to sing.
begynn å lære
Eric şarkı söylemeye başladı.
Even a child can do it.
begynn å lære
Bir çocuk bile onu yapabilir.
Everybody puts me down.
begynn å lære
Herkes beni küçümsüyor.
Everyone knew the song.
begynn å lære
Herkes şarkıyı biliyordu.
Everything looked nice.
begynn å lære
Her şey güzel görünüyordu.
Excuse me. Who are you?
begynn å lære
Affedersiniz. Siz kimsiniz?
Fire is very dangerous.
begynn å lære
Yangın çok tehlikelidir.
Fish live in the water.
begynn å lære
Balıklar suda yaşar.
Foxes are wild animals.
begynn å lære
Tilkiler yabani hayvanlardır.
Get me a chair, please.
begynn å lære
Lütfen bana bir sandalye al.
Get me a cup of coffee.
begynn å lære
Bana bir fincan kahve getir.
Get me a glass of milk.
begynn å lære
Bana da bir bardak süt getir.
Give it to me straight.
begynn å lære
Onu doğruca bana ver.
Give me a little money.
begynn å lære
Bana biraz para ver.
Give me another chance.
begynn å lære
Bana bir şans daha verin.
Give me some milk, too.
begynn å lære
Bana da biraz süt ver.
Good morning, everyone.
begynn å lære
Herkese günaydın.
Grace hasn't come yet.
begynn å lære
Grace henüz gelmedi.
Happy Thanksgiving Day.
begynn å lære
Mutlu Şükran Günü.
Has Flight 123 arrived?
begynn å lære
Uçuş 123 geldi mi?
Has Mike quit drinking?
begynn å lære
Mike içmeyi bıraktı mı?
Has something happened?
begynn å lære
Birşey oldu mu?
Have him wait a moment.
begynn å lære
Onu biraz beklet.
Have you been to Kyoto?
begynn å lære
Kyota'da bulundun mu?
Have you ever seen her?
begynn å lære
Onu hiç gördünüz mü?
He accepted my present.
begynn å lære
O, benim hediyemi kabul etti.
He acted like a madman.
begynn å lære
O, bir deli gibi hareket etti.
He admitted his defeat.
begynn å lære
O, yenilgisini kabul etti.
He asked a favor of me.
begynn å lære
O benden bir iyilik istedi.
He asked for my advice.
begynn å lære
O benim tavsiyemi istedi.
He asked for my pardon.
begynn å lære
O affımı rica etti.
He asked me a question.
begynn å lære
O, bana bir soru sordu.
He attempted to escape.
begynn å lære
O, kaçma girişiminde bulundu.
He began to cry loudly.
begynn å lære
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
He blew out the candle.
begynn å lære
O, mumu söndürdü.
He bought a dozen eggs.
begynn å lære
O bir düzine yumurta aldı.
He broke the door open.
begynn å lære
O kapıyı kırarak girdi.
He brought us sad news.
begynn å lære
O, bize üzücü haber getirdi.
He burst into laughter.
begynn å lære
O, gülmekten kırıldı.
He called out for help.
begynn å lære
O, bağırarak yardım istedi.
He came after you left.
begynn å lære
Sen gittikten sonra geldi.
He came after you left.
begynn å lære
Sen ayrıldıktan sonra geldi.
He came home very late.
begynn å lære
O, eve çok geç geldi.
He came when I was out.
begynn å lære
O ben dışardayken geldi.
He can drive a car now.
begynn å lære
O, şimdi araba sürebiliyor.
He can play the guitar.
begynn å lære
O gitar çalabilir.
He can't run very fast.
begynn å lære
O çok hızlı koşamaz.
He can't speak English.
begynn å lære
O, İngilizce konuşamaz.
He can't walk any more.
begynn å lære
O artık yürüyemiyor.
He changed a few words.
begynn å lære
O birkaç kelime değiştirdiler.
He changed his address.
begynn å lære
O, adresini değiştirdi.
He delivers newspapers.
begynn å lære
O gazete dağıtır.
He demanded better pay.
begynn å lære
Daha iyi bir ücret talep etti.
He deserves punishment.
begynn å lære
O cezayı hak ediyor.
He did it just for fun.
begynn å lære
O, onu eğlence amacıyla yaptı.
He didn't come on time.
begynn å lære
O, zamanında gelmedi.
He didn't say anything.
begynn å lære
O, birşey söylemedi.
He didn't stop talking.
begynn å lære
O, konuşmayı kesmedi.
He didn't stop the car.
begynn å lære
O, arabayı durdurmadı.
He didn't study at all.
begynn å lære
O hiç çalışmadı.
He died of lung cancer.
begynn å lære
O akciğer kanserinden öldü.
He doesn't like coffee.
begynn å lære
O, kahveyi sevmez.
He doesn't mince words.
begynn å lære
O, dolambaçlı konuşmaz.
He earns a good salary.
begynn å lære
O iyi bir aylık kazanıyor.
He escaped from prison.
begynn å lære
O, hapishaneden kaçtı.
He fell into the river.
begynn å lære
O, nehre düştü.
He found me a good job.
begynn å lære
O bana iyi bir iş buldu.
He found me a nice tie.
begynn å lære
O, bana hoş bir kravat buldu.
He gave a vague answer.
begynn å lære
O, belirsiz bir yanıt verdi.
He gave me a hard time.
begynn å lære
O bana zor zamanlar yaşattı.
He gave me some stamps.
begynn å lære
O bana birkaç pul verdi.
He gave the dog a bone.
begynn å lære
O, köpeğe bir kemik verdi.
He got his watch fixed.
begynn å lære
O, saatini tamir ettirdi.
He got the first prize.
begynn å lære
O, birincilik ödülü aldı.
He had a new suit made.
begynn å lære
O, yeni bir takım yaptırdı.
He had a strange dream.
begynn å lære
O tuhaf bir rüya gördü.
He had dark brown hair.
begynn å lære
Koyu kahverengi saçları vardı.
He had the gas cut off.
begynn å lære
O benzini kestirdi.
He handed a note to me.
begynn å lære
O bana bir not uzattı.
He handed in his paper.
begynn å lære
O, raporunu uzattı.
He handles horses well.
begynn å lære
O atları iyi idare eder.
He has a good appetite.
begynn å lære
Onun iyi bir iştahı var.
He has been to America.
begynn å lære
O, Amerika'da bulunmuştur.
He has broad shoulders.
begynn å lære
Onun geniş omuzları vardı.
He has gone to America.
begynn å lære
O, Amerika'ya gitti.
He has gone to Britain.
begynn å lære
O Britanya'ya gitti.
He has left his family.
begynn å lære
O ailesini terk etti.
He has no common sense.
begynn å lære
Onun sağ duyusu yok.
He hasn't appeared yet.
begynn å lære
O, henüz ortaya çıkmadı.
He hasn't returned yet.
begynn å lære
O henüz dönmedi.
He held on to the rope.
begynn å lære
O, ipe tutundu.
He hid behind the tree.
begynn å lære
O, ağacın arkasına saklandı.
He is a careful player.
begynn å lære
O dikkatli bir oyuncudur.
He is a careful worker.
begynn å lære
O dikkatli bir işçidir.
He is a good carpenter.
begynn å lære
O iyi bir marangozdur.
He is a good violinist.
begynn å lære
O iyi bir kemancıdır.
He is a lovable person.
begynn å lære
O, sevimli bir kişidir.
He is a man of ability.
begynn å lære
O, bir yetenek insanı.
He is a real gentleman.
begynn å lære
O gerçek bir centilmen.
He is a very smart boy.
begynn å lære
O, çok zeki bir çocuktur.
He is afraid of snakes.
begynn å lære
O, yılanlardan korkar.
He is allergic to dust.
begynn å lære
Onun toza karşı allerjisi var.
He is always on the go.
begynn å lære
O her zaman aktif.
He is an active person.
begynn å lære
O aktif bir kişidir.
He is an expert driver.
begynn å lære
O uzman bir sürücüdür.
He is an office worker.
begynn å lære
O bir büro elemanıdır.
He is blind in one eye.
begynn å lære
Onun bir gözü görmüyor.
He is busier than Taro.
begynn å lære
O, Taro'dan daha meşguldür.
He is by no means kind.
begynn å lære
O, hiçbir şekilde kibar değil.
He is crazy about jazz.
begynn å lære
O cazı çok seviyor.
He is far from perfect.
begynn å lære
O mükemmel olmaktan uzaktır.
He is fluent in French.
begynn å lære
O, Fransızcada akıcıdır.
He is fond of painting.
begynn å lære
O resim yapmaya düşkündür.
He is fond of swimming.
begynn å lære
O yüzmeyi seviyor.
He is free to go there.
begynn å lære
O, oraya gitmekte serbesttir.
He is good at basketball.
begynn å lære
O, basketbolda iyidir.
He is good at handball.
begynn å lære
O, hentbolde iyidir.
He is having lunch now.
begynn å lære
O, şimdi öğle yemeği yiyor.
He is in an angry mood.
begynn å lære
O, kızgın bir ruh hali içinde.
He is in great trouble.
begynn å lære
Onun büyük bir sorunu var.
He is in great trouble.
begynn å lære
Onun başı belada.
He is in love with her.
begynn å lære
O, ona aşıktır.
He needs money.
begynn å lære
Onun paraya ihtiyacı var.
He is in with the boss.
begynn å lære
o patronla birlikte içeride.
He is leaving home now.
begynn å lære
O, şimdi evden ayrılıyor.
He is nervous about it.
begynn å lære
O bu konuda gergin olabilir.
He is on another phone.
begynn å lære
O diğer telefonda.
He is paid by the week.
begynn å lære
Ona haftalık ödenir.
He is playing outdoors.
begynn å lære
O dışarıda oynuyor.
He is poor, but honest.
begynn å lære
O fakir, ama dürüsttür.
He is proud of his son.
begynn å lære
O, oğlu ile gurur duyar.
He is riding a bicycle.
begynn å lære
O, bir bisiklet sürüyor.
He is speaking English.
begynn å lære
O, İngilizce konuşuyor.
He is terrible at math.
begynn å lære
O matematikte kötüdür.
He is thinking it over.
begynn å lære
O üzerinde düşünüyor.
He is used to the work.
begynn å lære
O, işe alışkındır.
He jumped on the train.
begynn å lære
O, trene atladı.
He jumped over a ditch.
begynn å lære
O hendekten atladı.
He kept an eye on them.
begynn å lære
O, onlara göz kulak oldu.
He kept reading a book.
begynn å lære
O, kitap okumayı sürdürdü.
He kept silent all day.
begynn å lære
O, bütün gün sessiz kaldı.
He knocked at the door.
begynn å lære
O, kapıyı çaldı.
He knows the city well.
begynn å lære
O, şehri iyi bilir.
He lay awake all night.
begynn å lære
Bütün gece uyumadan uzandı.
He lay down on the bed.
begynn å lære
O, yatağa uzandı.
He learned how to swim.
begynn å lære
O, yüzmeyi öğrendi.
He left three days ago.
begynn å lære
O, üç gün önce ayrıldı.
He likes to read books.
begynn å lære
O kitapları okumaktan hoşlanır.
He lives near my house.
begynn å lære
O, evime yakın yaşıyor.
He looked at his watch.
begynn å lære
O saatine baktı.
He looked into the box.
begynn å lære
O kutuya baktı.
He loved her very much.
begynn å lære
O, onu çok sevdi.
He loves you very much.
begynn å lære
O seni çok seviyor.
He made a bet with her.
begynn å lære
o, onunla bahis tutuştu.
He made her a new coat.
begynn å lære
O ona yeni bir manto yaptı.
He made us do the work.
begynn å lære
O, bize işi yaptırdı.
He married a rich girl.
begynn å lære
O, zengin bir kızla evlendi.
He may have told a lie.
begynn å lære
O bir yalan söylemiş olabilir.
He might come tomorrow.
begynn å lære
O, yarın gelebilir.
He must be about forty.
begynn å lære
O yaklaşık kırk olmalı.
He must be an American.
begynn å lære
O bir Amerikalı olmalı.
He named his son James.
begynn å lære
O, oğluna James adını verdi.
He often falls in love.
begynn å lære
O, sık sık aşık olur.
He often goes to Tokyo.
begynn å lære
O, sık sık Tokyo'ya gider.
He often quotes Milton.
begynn å lære
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
He picked up the phone.
begynn å lære
O ahizeyi aldı.
He played piano by ear.
begynn å lære
O, piyanoyu notasız çalabilir.
He postponed the party.
begynn å lære
O, partiyi erteledi.
He probably won't come.
begynn å lære
O, muhtemelen gelmeyecek.
He put down his racket.
begynn å lære
O, raketini yere bıraktı.
He quit without notice.
begynn å lære
O, uyarmadan ayrıldı.
He really turns me off.
begynn å lære
O gerçekten beni bıktırıyor.
He regrets what he did.
begynn å lære
O, yaptığına pişmandır.
He repairs his own car.
begynn å lære
O kendi arabasını tamir eder.
He respects his father.
begynn å lære
O, babasına saygı duyar.
He retires next spring.
begynn å lære
O, gelecek bahar emekli olur.
He returned to America.
begynn å lære
Amerika'ya geri döndü
He runs as fast as you.
begynn å lære
O senin kadar hızlı koşar.
He said he could do it.
begynn å lære
O, onu yapabileceğini söyledi.
He said that I must go.
begynn å lære
O, gitmem gerektiğini söyledi.
He sat down by my side.
begynn å lære
Yanıbaşıma oturdu.
He saves what he earns.
begynn å lære
O kazandığını biriktirir.
He seems very pleasant.
begynn å lære
O çok keyifli görünüyor.
He sent a card to Mary.
begynn å lære
O Mary'ye bir kart gönderdi.
He shook hands with me.
begynn å lære
O, benimle tokalaştı.
He sometimes visits me.
begynn å lære
Beni bazen ziyaret eder.
He speaks English well.
begynn å lære
O, iyi İngilizce konuşur.
He stayed in the hotel.
begynn å lære
O, otelde kaldı.
He still wants to come.
begynn å lære
O hala gelmek istiyor.
He told me a sad story.
begynn å lære
O bana üzücü bir hikaye anlattı.
He told me where to go.
begynn å lære
Bana nereye gideceğini söyledi.
He took a notebook out.
begynn å lære
O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
He took out some coins.
begynn å lære
O biraz para çıkardı.
He tore the book apart.
begynn å lære
O, kitabı parçaladı.
He turned a somersault.
begynn å lære
O parande attı.
He turned on the radio.
begynn å lære
O, radyoyu açtı.
He used the dictionary.
begynn å lære
O, sözlüğü kullandı.
He visited Nara by bus.
begynn å lære
O, Nara'yı otobüsle ziyaret etti.
He was a brave soldier.
begynn å lære
O, cesur bir askerdi.
He was dressed in blue.
begynn å lære
O, mavi giyinmişti.
He was frozen to death.
begynn å lære
O soğuktan donmuştu.
He was going to school.
begynn å lære
O, okula gidiyordu.
He was happily married.
begynn å lære
Onun mutlu bir evliliği oldu.
He was in good spirits.
begynn å lære
O iyi bir ruh hali içerisindeydi.
He was learning a poem.
begynn å lære
O bir şiir öğreniyordu.
He was sick of his job.
begynn å lære
O işinden bıkmıştı.
He was too old to walk.
begynn å lære
O, yürümek için çok yaşlıydı.
He was unwilling to go.
begynn å lære
o gitmeye isteksizdi.
He wears thick glasses.
begynn å lære
O, kalın gözlük takar.
He went along with her.
begynn å lære
O, onunla birlikte gitti.
He went for the doctor.
begynn å lære
O, doktor için gitti.
He went in place of me.
begynn å lære
O benim yerime gitti.
He went off in a hurry.
begynn å lære
O aceleyle gitti.
He went out in a hurry.
begynn å lære
O, aceleyle dışarı çıktı.
He went out the window.
begynn å lære
o pencereden çıktı.
He went to the dentist.
begynn å lære
O, dişçiye gitti.
He will come back soon.
begynn å lære
O, yakında geri dönecek.
He will come down soon.
begynn å lære
Yakında burnu sürtülecek.
He will not come today.
begynn å lære
O bugün gelmeyecek.
He won the race easily.
begynn å lære
O, yarışı kolayca kazandı.
He won the third prize.
begynn å lære
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
He won't come, will he?
begynn å lære
O gelmeyecek, değil mi?
He wore a dark sweater.
begynn å lære
O koyu renkli bir kazak giymişti.
He wouldn't believe us.
begynn å lære
O bize inanmazdı.
He zipped his bag shut.
begynn å lære
O, çantasının fermuarını kapadı.
He'll be busy tomorrow.
begynn å lære
O, yarın meşgul olacak.
He's afraid of the sea.
begynn å lære
O, denizden korkar.
He's getting cold feet.
begynn å lære
Onun gözü yemiyor.
He has lots of money.
begynn å lære
Onun çok parası var.
He's nice to everybody.
begynn å lære
O, herkese karşı sevimlidir.
He's not young anymore.
begynn å lære
O artık genç değil.
He's out taking a walk.
begynn å lære
Yürüyüş için dışarı çıktı.
He's probably sleeping.
begynn å lære
O, muhtemelen uyuyor.
He's stronger than you.
begynn å lære
O senden daha güçlüdür.
Henry wants to see you.
begynn å lære
Henry seni görmek istiyor.
Her dress looked cheap.
begynn å lære
Onun elbisesi ucuz görünüyordu.
Her father is Japanese.
begynn å lære
Onun babası Japondur.
Her friend is a singer.
begynn å lære
Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.
Her hair is very short.
begynn å lære
Onun saçı çok kısa.
Her sister looks young.
begynn å lære
Onun kız kardeşi genç görünüyor.
Her son is a jet pilot.
begynn å lære
Onun oğlu bir jet pilotudur.
Here comes our teacher.
begynn å lære
İşte öğretmenimiz geliyor.
Here's my mail address.
begynn å lære
İşte e-posta adresim.
Here's my mail address.
begynn å lære
İşte posta adresim.
Hi, Susan. How are you?
begynn å lære
Merhaba, Susan. Nasılsın?
His car is really cool.
begynn å lære
Onun arabası gerçekten klas.
His father is Japanese.
begynn å lære
Babası Japondur.
His money was all gone.
begynn å lære
Bütün parası bitti.
His music is too noisy.
begynn å lære
Onun müziği çok gürültülü.
His story must be true.
begynn å lære
Onun hikayesi gerçek olmalı.
History repeats itself.
begynn å lære
Tarih kendini tekrarlar.
Hope is not a strategy.
begynn å lære
Ummak bir strateji değildir.
How about a cup of tea?
begynn å lære
Bir bardak çaya ne dersiniz?
How about another beer?
begynn å lære
Bir biraya daha ne dersin?
How are you these days?
begynn å lære
Bugünlerde nasılsın?
How big is Tom's house?
begynn å lære
Tom'un evi ne kadar büyük?
How can you be so calm?
begynn å lære
Nasıl bu kadar sakin olabilirsin?
How did your speech go?
begynn å lære
Konuşman nasıldı?
How do I get to Gate 5?
begynn å lære
Kapı 5'e nasıl giderim?
How do I open the hood?
begynn å lære
Kaputu nasıl açarım?
How high is Mont Blanc?
begynn å lære
Blanc Dağı'nın yüksekliği nedir?
How high is that tower?
begynn å lære
O kulenin yüksekliği nedir?
How long is that story?
begynn å lære
O hikayenin uzunluğu nedir?
How long is the bridge?
begynn å lære
Köprü ne kadar uzunluktadır?
How much is this dress?
begynn å lære
Bu elbise ne kadar?
How much is this radio?
begynn å lære
Bu radyo ne kadardır?
How much is this watch?
begynn å lære
Bu saat ne kadar?
How old is that church?
begynn å lære
O kilise kaç yıllık?
How old is this church?
begynn å lære
Bu kilise kaç yıllık?
How old is your father?
begynn å lære
Baban kaç yaşında?
How thick is the board?
begynn å lære
Tahta ne kadar kalın?
How was your afternoon?
begynn å lære
Öğleden sonran nasıldı?
How wide is this river?
begynn å lære
Bu nehir ne kadar genişlikte?
I actually saw a ghost.
begynn å lære
Gerçekten bir hortlak gördüm.
I advise you not to go.
begynn å lære
Gitmemeni tavsiye ederim.
I agree to go with him.
begynn å lære
Onunla gitmeyi kabul ediyorum.
I agreed with his plan.
begynn å lære
Onun planını kabul ettim.
I allowed my horse run.
begynn å lære
Atımın koşmasına izin verdim.
I always get up at six.
begynn å lære
Ben her zaman altıda kalkarım.
I always keep promises.
begynn å lære
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
I am a 22 year-old man.
begynn å lære
Ben, 22 yaşında bir adamım.
I am afraid she is ill.
begynn å lære
Korkarım ki o hastadır.
I am aware of the fact.
begynn å lære
Gerçeğin farkındayım.
I am friendly with her.
begynn å lære
Ben onunla samimiyim.
I am friends with Mike.
begynn å lære
Mike ile arkadaşım.
I am happy to help you.
begynn å lære
Sana yardım ettiğim için mutluyum.
I am in charge of this.
begynn å lære
Bundan ben sorumluyum.
I am in the music club.
begynn å lære
Müzik kulübündeydim.
I am leaving next week.
begynn å lære
Gelecek hafta ayrılıyorum.
I am moving next month.
begynn å lære
Gelecek ay taşınıyorum.
I am off duty tomorrow.
begynn å lære
Yarın izinliyim.
I'm ready to help you.
begynn å lære
Sana yardım etmeye hazırım.
I am taking a bath now.
begynn å lære
Şimdi banyo yapıyorum.
I am tired of homework.
begynn å lære
Ev ödevinden bıktım.
I am tired of the work.
begynn å lære
İşten bıktım.
I am to meet him there.
begynn å lære
Onu orada karşılayacağım.
I appreciate your help.
begynn å lære
Ben yardımınıza minnettarım.
I approve of your plan.
begynn å lære
Ben planınızı onaylıyorum.
I asked a favor of him.
begynn å lære
Ben ondan bir iyilik istedim.
I asked for Bob's help.
begynn å lære
Bob'un yardımını istedim.
I asked her for a date.
begynn å lære
Ondan bir randevu istedim.
I asked him a question.
begynn å lære
Ona bir soru sordum.
I asked him to do that.
begynn å lære
Ona onu yapmasını rica ettim.
I asked him to help me.
begynn å lære
Ona bana yardım etmesini rica ettim.
I asked Ken to help me.
begynn å lære
Ken'in bana yardımcı olmasını rica ettim.
I ate lunch in a hurry.
begynn å lære
Acele ile öğle yemeği yedim.
I attended his funeral.
begynn å lære
Ben onun cenaze törenine katıldım.
I begged her not to go.
begynn å lære
Gitmemesi için ona yalvardım.
I believe Tom is right.
begynn å lære
Tom'un haklı olduğuna inanıyorum.
I believe what he says.
begynn å lære
Onun her dediğine inanırım.
I believe what he says.
begynn å lære
Onun söylediğine inanırım.
I bought a good camera.
begynn å lære
İyi bir kamera aldım.
I bought her a new car.
begynn å lære
Ona yeni bir araba aldım.
I bought John an album.
begynn å lære
John'a bir albüm satın aldım.
I can't agree with you.
begynn å lære
Seninle aynı fikirde olamam.
I can't bear this pain.
begynn å lære
Bu acıya dayanamam.
I can't drink any more.
begynn å lære
Artık kahve içemem.
I can't figure him out.
begynn å lære
Onu anlayamıyorum.
I can't go any farther.
begynn å lære
Daha ileri gidemem.
I can't go any further.
begynn å lære
Ben daha ileriye gidemem.
I can't hear very well.
begynn å lære
Ben çok iyi duyamıyorum.
I can’t stand him.
begynn å lære
Ona tahammül edemiyorum.
I can't read your mind.
begynn å lære
Düşünceni okuyamam.
I can't sleep at night.
begynn å lære
Gece uyuyamıyorum.
I can't stand raw fish.
begynn å lære
Çiğ balığa katlanamam.
I can't stand the cold.
begynn å lære
Soğuğa dayanamıyorum.
I can't stand the heat.
begynn å lære
Sıcağa dayanamam.
I change my mind a lot.
begynn å lære
Ben fikrimi çok değiştiririm.
I chose him a nice tie.
begynn å lære
Ona güzel bir kravat seçtim.
I completely forget it.
begynn å lære
Onu tamamen unuttum.
I contacted my parents.
begynn å lære
Ebeveynlerimle temas kurdum.
I cried all night long.
begynn å lære
Ben bütün gece boyunca ağladım.
I decided to buy a car.
begynn å lære
Bir araba almaya karar verdim.
I decided to try again.
begynn å lære
Tekrar denemeye karar verdim.
I didn't get your name.
begynn å lære
Ben adınızı almadım.
I didn't used to smoke.
begynn å lære
Sigara içmezdim.
I dislike cold weather.
begynn å lære
Soğuk havayı sevmem.
I do not have a sister.
begynn å lære
Bir kız kardeşim yok.
I don't agree with him.
begynn å lære
Onunla aynı fikirde değilim.
I don't agree with you.
begynn å lære
Sizinle aynı fikirde değilim.
I don't care for Alice.
begynn å lære
Alice umrumda değil.
I don't have a bicycle.
begynn å lære
Bir bisikletim yok.
I don't have much time.
begynn å lære
Çok zamanım yok.
I don't know who he is.
begynn å lære
Onun kim olduğunu bilmiyorum.
I don't like it at all.
begynn å lære
Onu hiç sevmiyorum.
I don't like shellfish.
begynn å lære
Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum.
I don't need your help.
begynn å lære
Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
I don't speak Japanese.
begynn å lære
Japonca konuşamıyorum.
I don't want to go out.
begynn å lære
Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
I enjoyed your company.
begynn å lære
Sizin şirketten hoşlandım.
I envied his new house.
begynn å lære
Onun yeni evini kıskandım.
I expected him to come.
begynn å lære
Onun gelmesini umuyordum.
I feel like crying now.
begynn å lære
Şimdi ağlayacak gibi hissediyorum.
I feel much better now.
begynn å lære
Şimdi çok daha iyi hissediyorum.
I feel secure with him.
begynn å lære
Onunla birlikte güvenli hissediyorum.
I fell down on the ice.
begynn å lære
Buzun üstünde düştüm.
I felt a little scared.
begynn å lære
Biraz korktuğumu hissettim.
I felt like I was dead.
begynn å lære
Ölü gibi hissettim.
I felt the floor shake.
begynn å lære
Yerin sallandığını hissettim.
I felt the house shake.
begynn å lære
Ben evin sallandığını hissettim.
I finished work at six.
begynn å lære
Altıda işi bitirdim.
I forgot, she answered.
begynn å lære
Unuttum, o cevap verdi.
I found a real bargain.
begynn å lære
Ben gerçek bir kelepir buldum.
I found my car missing.
begynn å lære
Arabamı kayıp buldum.
I found the cage empty.
begynn å lære
Kafesi boş buldum.
I found the room empty.
begynn å lære
Odayı boş buldum.
I gave him a few books.
begynn å lære
Ona birkaç kitap verdim.
I gave him some advice.
begynn å lære
Ona biraz nasihat verdim.
I go skiing very often.
begynn å lære
Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
I go to bed very early.
begynn å lære
Ben çok erken yatarım.
I walk to school.
begynn å lære
Okula yaya giderim.
I go to work every day.
begynn å lære
Her gün işe giderim.
I got a traffic ticket.
begynn å lære
Ben bir trafik cezası aldım.
I got lost in the snow.
begynn å lære
Karda kayboldum.
I got on the wrong bus.
begynn å lære
Ben yanlış otobüse bindim.
I got the engine going.
begynn å lære
Motoru çalıştırdım.
I guess that she is 40.
begynn å lære
Onun 40 olduğunu sanıyorum.
I had a wonderful time.
begynn å lære
Harika bir zaman geçirdim.
I had an asthma attack.
begynn å lære
Bir astım krizi geçirdim.
I had him carry my bag.
begynn å lære
Ona çantamı taşıttım.
I had him fix my watch.
begynn å lære
Ona saatimi tamir ettirdim.
I had him wash the car.
begynn å lære
Ona arabayı yıkattım.
I had my camera stolen.
begynn å lære
Kameramı çaldırdım.
I had my hat blown off.
begynn å lære
Şapkamı uçurdum.
I had my house painted.
begynn å lære
Evimi boyattım.
I had my picture taken.
begynn å lære
Resmimi çektirdim.
I had my shoes cleaned.
begynn å lære
Ayakkabılarımı temizlettim.
I had my wallet stolen.
begynn å lære
Cüzdanımı çaldırdım.
I had to go to America.
begynn å lære
Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.
I have a bad pain here.
begynn å lære
Burada kötü bir ağrım var.
I have a bad toothache.
begynn å lære
Kötü bir diş ağrım var.
I have a business visa.
begynn å lære
Benim iş vizem var.
I have a cat and a dog.
begynn å lære
Benim bir kedim ve bir köpeğim var.
I have a dog and a cat.
begynn å lære
Bir köpeğim ve bir kedim var.
I have a good appetite.
begynn å lære
İyi bir iştahım var.
I have a poor appetite.
begynn å lære
Kötü bir iştahım var.
I have a terrible pain.
begynn å lære
Berbat bir ağrım var.
I have about 5,000 yen.
begynn å lære
Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
I have already done it.
begynn å lære
Ben onu zaten yaptım.
I am busy today.
begynn å lære
Bugün meşgulüm.
I have done it already.
begynn å lære
Ben onu şimdiden yaptım.
I have heard the story.
begynn å lære
Hikayeyi duydum.
I have many model cars.
begynn å lære
Çok sayıda model arabalarım var.
I have no energy today.
begynn å lære
Bugün enerjim yok.
I have no time to read.
begynn å lære
Okuyacak zamanım yok.
I have nothing to hide.
begynn å lære
Saklayacak bir şeyim yok.
I have often been here.
begynn å lære
Sık sık burada bulundum.
I have only just begun.
begynn å lære
Daha az önce başladım.
I have seen her before.
begynn å lære
Daha önce onu gördüm.
I have tennis practice.
begynn å lære
Tenis çalışmam var.
I have the blues today.
begynn å lære
Bugün sıkıntıdan patlıyorum.
I have to change tires.
begynn å lære
Ben lastikleri değiştirmek zorundayım.
I have to comb my hair.
begynn å lære
Saçımı taramak zorundayım.
I have to do something.
begynn å lære
Ben bir şey yapmak zorundayım.
I have to leave school.
begynn å lære
Okuldan ayrılmak zorundayım.
I have visited America.
begynn å lære
Amerika'yı ziyaret ettim.
I hear a strange sound.
begynn å lære
Tuhaf bir ses duyuyorum.
I heard a woman scream.
begynn å lære
Bir kadının çığlık attığını duydum.
I heard my name called.
begynn å lære
Adımın çağrıldığını duydum.
I heard someone scream.
begynn å lære
Birinin çığlık attığını duydum.
I heard that he'd died.
begynn å lære
Onun öldüğünü duydum.
I heard the door close.
begynn å lære
Kapının kapandığını duydum.
I helped him yesterday.
begynn å lære
Dün ona yardım ettim.
I hit him in the belly.
begynn å lære
Onun midesine vurdum.
I hit upon a good idea.
begynn å lære
İyi bir fikir buldum.
I hope that John comes.
begynn å lære
John'un geleceğini umuyorum.
I just had an accident.
begynn å lære
Az önce bir kaza gördüm.
I knew he would accept.
begynn å lære
Kabul edeceğini biliyordum.
I know how old you are.
begynn å lære
Kaç yaşında olduğunu biliyorum.
I know neither of them.
begynn å lære
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
I know he is sleeping.
begynn å lære
Onun uyuduğunu biliyorum.
I know you can make it.
begynn å lære
Yapabileceğini biliyorum.
I left my purse behind.
begynn å lære
Çantamı geride bıraktım.
I like classical music.
begynn å lære
Ben klasik müziği severim.
I like dark red better.
begynn å lære
Koyu kırmızıyı daha çok severim.
I like music very much.
begynn å lære
Müziği çok severim.
I like my steak medium.
begynn å lære
Bifteğimi orta büyüklükte severim.
I like neither of them.
begynn å lære
Onlardan hiç birini sevmiyorum.
I like pizza very much.
begynn å lære
Ben pizzayı çok severim.
I like spring the best.
begynn å lære
En çok İlkbaharı severim.
I like summer the best.
begynn å lære
En çok yaz mevsimini seviyorum.
I like tennis and golf.
begynn å lære
Tenis ve Golfü severim.
I like this blue dress.
begynn å lære
Bu mavi elbiseyi seviyorum.
I like this color, too.
begynn å lære
Ben de bu rengi severim.
I like to travel alone.
begynn å lære
Yalnız seyahat etmeyi severim.
I like you a whole lot.
begynn å lære
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I live in a small town.
begynn å lære
Küçük bir kasabada yaşıyorum.
I live in an apartment.
begynn å lære
Bir apartmanda yaşıyorum.
I live with my parents.
begynn å lære
Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.
I love American movies.
begynn å lære
Amerikan filmlerini seviyorum.
I love that commercial.
begynn å lære
O reklamı seviyorum.
I made my dog lie down.
begynn å lære
Köpeğimi yatırdım.
I made the woman angry.
begynn å lære
Kadını kızdırdım.
I meet her once a week.
begynn å lære
Haftada bir kez onunla buluşurum.
I meet him at the club.
begynn å lære
Kulüpte ona rastladım.
I met him in the crowd.
begynn å lære
Onunla kalabalıkta buluştum.
I met Jane by accident.
begynn å lære
Kazara Jane ile karşılaştım.
I met your father once.
begynn å lære
Bir keresinde babanla karşılaştım.
I must open the window.
begynn å lære
Pencereyi açmalıyım.
I must return his call.
begynn å lære
Onun çağrısına geri dönmeliyim.
I need an extra pillow.
begynn å lære
Ekstra bir yastığa ihtiyacım var.
I must buy new skis.
begynn å lære
Yeni kayaklar almam gerekiyor.
I never agree with him.
begynn å lære
Onunla asla aynı fikirde değilim.
I never heard him sing.
begynn å lære
Onun şarkı söylediğini asla duymadım.
I never read that book.
begynn å lære
O kitabı hiç okumadım.
I never read that book.
begynn å lære
O kitabı asla okumam.
I only slept two hours.
begynn å lære
Ben sadece iki saat uyudum.
I played the accordion.
begynn å lære
Akardeon çaldı.
I prefer coffee to tea.
begynn å lære
Ben kahveyi çaya tercih ederim.
I prefer rice to bread.
begynn å lære
Pirinci ekmeğe tercih ederim.
I prefer tea to coffee.
begynn å lære
Ben çayı kahveye tercih ederim.
I put bait on the hook.
begynn å lære
Oltaya yem taktım.
I put handcuffs on him.
begynn å lære
Ona kelepçe taktım.
I read it to my family.
begynn å lære
Onu aileme okurum.
I remembered everybody.
begynn å lære
Ben herkesi hatırladım.
I returned from abroad.
begynn å lære
Yurt dışından döndüm.
I sat next to him.
begynn å lære
Onun yanına oturdum.
I saw a beautiful bird.
begynn å lære
Güzel bir kuş gördüm.
I saw a flock of sheep.
begynn å lære
Bir koyun sürüsü gördüm.
I saw a light far away.
begynn å lære
Ben uzakta bir ışık gördüm.
I saw a woman in black.
begynn å lære
Siyah giyinmiş bir kadın gördüm.
I saw Bob this morning.
begynn å lære
Bu sabah Bob'ı gördüm.
I saw her at the party.
begynn å lære
Onu partide gördüm.
I saw him running away.
begynn å lære
Onu kaçarken gördüm.
I saw him wash the car.
begynn å lære
Onu araba yıkarken gördüm.
I saw Tom a while back.
begynn å lære
Bir süre önce Tom'u gördüm.
I seem to have a fever.
begynn å lære
Benim ateşim var gibi geliyor.
I sell clothing online.
begynn å lære
İnternetten giysi satıyorum.
I sell clothing online.
begynn å lære
Ben çevrimiçi giysi satarım.
I shook hands with her.
begynn å lære
Onunla tokalaştım.
I should read the book.
begynn å lære
Kitabı okumalıyım.
I skipped my breakfast.
begynn å lære
Sabah kahvaltımı atladım.
I slept only two hours.
begynn å lære
Sadece iki saat uyudum.
I started to make stew.
begynn å lære
Ben güveç yapmaya başladım.
I stayed with my uncle.
begynn å lære
Amcamla birlikte kaldım.
I studied for one hour.
begynn å lære
Bir saat çalıştım.
I study hard at school.
begynn å lære
Okulda sıkı çalışıyorum.
I support the proposal.
begynn å lære
Ben öneriyi destekliyorum.
I suppose you like her.
begynn å lære
Ondan hoşlandığını sanıyorum.
I think Ann loves Jack.
begynn å lære
Sanırım Ann Jack'i seviyor.
I think he has done it.
begynn å lære
Sanırım o onu yaptı.
I think he is a doctor.
begynn å lære
Onun bir doktor olduğunu düşünüyorum.
I think he's competent.
begynn å lære
Sanırım o yeteneklidir.
I think I broke my leg.
begynn å lære
Sanırım bacağımı kırdım.
I think I'll go skiing.
begynn å lære
Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.
I think I'm just tired.
begynn å lære
Ben sadece yorgun olduğumu düşünüyorum.
I think it's true.
begynn å lære
Sanırım o doğru.
I think Tom likes Mary.
begynn å lære
Sanırım Tom Mary'den hoşlanıyor.
I think you can get it.
begynn å lære
Ben onu alabileceğinizi düşünüyorum.
I told him to be quiet.
begynn å lære
Ona sakin olmasını söyledim.
I took a trip to Tokyo.
begynn å lære
Tokyo'ya bir gezi yaptım.
I trust him completely.
begynn å lære
Ona tamamen güveniyorum.
I turned on the lights.
begynn å lære
Işıkları açtım.
I used to keep a diary.
begynn å lære
Bir günlük tutardım.
I want a chamomile tea.
begynn å lære
Ben bir papatya çayı istiyorum.
I want a quart of milk.
begynn å lære
Ben bir litre süt istiyorum.
I want him to go there.
begynn å lære
Onun oraya gitmesini istiyorum.
I want some fresh eggs.
begynn å lære
Birkaç taze yumurta istiyorum.
I want something sweet.
begynn å lære
Tatlı bir şeyler istiyorum.
I want to be a pianist.
begynn å lære
Bir piyanist olmak istiyorum.
I want to do it myself.
begynn å lære
Onu kendim yapmak istiyorum.
I want to go and cheer.
begynn å lære
Gidip tezahürat yapmak istiyorum.
I want to go to London.
begynn å lære
Londra'ya gitmek isterim.
I want to learn French.
begynn å lære
Fransızca öğrenmek istiyorum.
I want to live forever.
begynn å lære
Ebediyen yaşamak istiyorum.
I want to ride a horse.
begynn å lære
Bir ata binmek istiyorum.
I want to study abroad.
begynn å lære
Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.
I want to study French.
begynn å lære
Fransızca eğitimi yapmak istiyorum.
I was able to help her.
begynn å lære
Ona yardım edebildim.
I was born in Yokohama.
begynn å lære
Yokohama'da doğdum.
I was happy to see him.
begynn å lære
Onu gördüğüme sevinmiştim.
I was in the mountains.
begynn å lære
Ben dağlardaydım.
I was invited to lunch.
begynn å lære
Öğle yemeğine davet edildim.
I was just making sure.
begynn å lære
Sadece emin oluyordum.
I was made to go there.
begynn å lære
Oraya gönderildim.
I was robbed of my bag.
begynn å lære
Çantamı soydular.
I was taken for a ride.
begynn å lære
Bir gezi için götürüldüm.
I was used to the heat.
begynn å lære
Sıcağa alışkındım.
I watched TV yesterday.
begynn å lære
Dün TV izledim.
I wear size six gloves.
begynn å lære
Altı numara eldiven giyerim.
I weigh about 60 kilos.
begynn å lære
Yaklaşık 60 kiloyum.
I went over the report.
begynn å lære
Ben raporu tekrar gözden geçirdim.
I went there yesterday.
begynn å lære
Dün oraya gittim.
I went to Kyoto by car.
begynn å lære
Kyoto'ya arabayla gittim.
I will be back by nine.
begynn å lære
Dokuza kadar geri döneceğim.
I will do it right now.
begynn å lære
Onu derhal yapacağım.
I will gladly help you.
begynn å lære
Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
I will show you around.
begynn å lære
Sana etrafı göstereceğim.
I wish I were a prince.
begynn å lære
Keşke bir prens olsam.
I wish to go to Hawaii.
begynn å lære
Hawaii'ye gitmeyi arzuluyorum.
I wonder what happened.
begynn å lære
Ne olduğunu merak ediyorum.
I wonder who to invite.
begynn å lære
Kimin davet edeceğini merak ediyorum.
I work at this company.
begynn å lære
Bu şirkette çalışırım.
I would like mine rare.
begynn å lære
Benimkini az pişmiş istiyorum.
I would like this book.
begynn å lære
Bu kitabı istiyorum.
I would like to see it.
begynn å lære
Ben onu görmek istiyorum.
I wrote him to ask why.
begynn å lære
Sebebini sormak için ona yazdım.
I'd like a Bloody Mary.
begynn å lære
Bir Bloody Mary istiyorum.
I'd like a double room.
begynn å lære
Çift kişilik bir oda rica ediyorum.
I'd like a window seat.
begynn å lære
Pencere yanında koltuk istiyorum.
I'd like for you to go.
begynn å lære
Gitmenizi istiyorum.
I'd like to go cycling.
begynn å lære
Bisiklete binmeyi severim.
I'd like to rent a car.
begynn å lære
Bir araba kiralamak istiyorum.
I want to change that.
begynn å lære
Onu değiştirmek istiyorum.
I'd like to see my son.
begynn å lære
Oğlumu görmek istiyorum.
I'd prefer a brown one.
begynn å lære
Kahverengi olanını tercih ederim.
I'd rather go swimming.
begynn å lære
Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.
I'll accept your offer.
begynn å lære
Teklifini kabul edeceğim.
I'll be back in a wink.
begynn å lære
Gözle kaş arasında geri döneceğim.
I'll be busy next week.
begynn å lære
Gelecek hafta meşgul olacağım.
I'll be here by Monday.
begynn å lære
Pazartesi gününe kadar burada olacağım.
I'll be reading a book.
begynn å lære
Kitap okuyor olacağım.
I'll be there tomorrow.
begynn å lære
Yarın orada olacağım.
I'll call you at seven.
begynn å lære
Saat yedide seni arayacağım.
I'll call you later.
begynn å lære
Seni daha sonra arayacağım.
I'll check my schedule.
begynn å lære
Proğramımı kontrol edeceğim.
I'll check your vision.
begynn å lære
Görüşünü kontrol edeceğim.
I'll come if necessary.
begynn å lære
Gerekirse geleceğim.
I'll do the best I can.
begynn å lære
Yapabileceğimin en iyisini yapacağım.
I'll go no matter what.
begynn å lære
Ben ne olursa olsun gideceğim.
I'll leave that to you.
begynn å lære
Onu sana bırakıyorum.
I'll make a phone call.
begynn å lære
Bir telefon konuşması yapacağım.
I'll miss your cooking.
begynn å lære
Aşçılığını özleyeceğim.
I'll start with a beer.
begynn å lære
Bir bira ile başlayacağım.
I'll study your report.
begynn å lære
Ben senin raporunu çalışacağım.
I'll take the next bus.
begynn å lære
Bir sonraki otobüse bineceğim.
I'll tell Daddy on you.
begynn å lære
Seni babama gammazlayacağım.
I'll tell you a secret.
begynn å lære
Sana bir sır söyleyeceğim.
I'll tell you my story.
begynn å lære
Sana hikayemi anlatacağım.
I'm afraid to go alone.
begynn å lære
Yalnız gitmeye korkuyorum.
I'm applying for a job.
begynn å lære
Bir iş başvurusu yapıyorum.
I'm at the airport now.
begynn å lære
Şimdi hava alanındayım.
I'm busy right now.
begynn å lære
Şu anda meşgulüm.
I'm doing this for you.
begynn å lære
Bunu senin için yapıyorum.
I'm dying to see Paris.
begynn å lære
Paris'i görmek için can atıyorum.
I'm in the tennis club.
begynn å lære
Ben tenis kulübündeyim.
I'm kind of sick today.
begynn å lære
Bugün hasta gibiyim.
I'm looking for my key.
begynn å lære
Anahtarımı arıyorum.
I'm looking for my pen.
begynn å lære
Kalemimi arıyorum.
I'm not that drunk.
begynn å lære
O kadar sarhoş değilim.
I'm not as tall as you.
begynn å lære
Ben senin kadar uzun değilim.
I'm not sure right now.
begynn å lære
Şu anda emin değilim.
I'm proud of my father.
begynn å lære
Babamla gurur duyuyorum.
I'm proud of my school.
begynn å lære
Ben benim okulum ile gurur duyuyorum.
I'm quite sure of that.
begynn å lære
Ondan tamamen eminim.
I'm rather proud of it.
begynn å lære
Onunla oldukça gurur duyuyorum.
I'm ready to leave now.
begynn å lære
Şimdi gitmeye hazırım.
I'm sick of hearing it.
begynn å lære
Onu dinlemekten bıktım.
I'm sorry to hear that.
begynn å lære
Bunu duyduğuma üzgünüm.
I'm thinking about you.
begynn å lære
Senin hakkında düşünüyorum.
I'm too tired to think.
begynn å lære
Düşünemeyecek kadar çok yorgunum.
I am doing the dishes.
begynn å lære
Bulaşıkları yıkıyorum.
I'm working on his car.
begynn å lære
Onun arabasının üzerinde çalışıyorum.
I'm younger than he is.
begynn å lære
Ben ondan daha gencim.
I've caught a bad cold.
begynn å lære
Ben kötü bir soğuk almışım.
I've got to leave soon.
begynn å lære
Ben yakında ayrılmak zorundayım.
I've never been abroad.
begynn å lære
Yurt dışında hiç bulunmadım.
I've never played golf.
begynn å lære
Asla golf oynamadım.
In a sense, it is true.
begynn å lære
Bir bakıma, o doğrudur.
Iron is a useful metal.
begynn å lære
Demir yararlı bir metaldir.
Is anyone absent today?
begynn å lære
Bugün devamsız biri var mı?
Is eating people wrong?
begynn å lære
İnsanları yemek yanlış mıdır?
Is he any better today?
begynn å lære
O, bugün daha iyi mi?
Is he going to help us?
begynn å lære
O bize yardım edecek mi?
Is his father a doctor?
begynn å lære
Onun babası bir doktor mu?
Is it a recent picture?
begynn å lære
O, yeni bir resim mi?
Is it hard to fool you?
begynn å lære
Seni aptal yerine koymak zor mu?
Is it OK if I sit here?
begynn å lære
Burada oturmamın sakıncası var mı?
Is Kumi playing tennis?
begynn å lære
Kumi tenis oynuyor mu?
Is that a cat or a dog?
begynn å lære
O bir kedi mi yoksa bir köpek midir?
Is that boy Tom or Ben?
begynn å lære
O çocuk Tom mu yoksa Ben mi?
Is that seat available?
begynn å lære
O koltuk müsait mi.
Is there a parking lot?
begynn å lære
Bir park yeri var mıdır?
Is there any salt left?
begynn å lære
Hiç tuz kaldı mı?
Is this Canadian money?
begynn å lære
Bu Kanadalı parası mı?
Is your mother at home?
begynn å lære
Annen evde mi?
It doesn't surprise me.
begynn å lære
O beni şaşırtmıyor.
It has stopped raining.
begynn å lære
Yağmur yağışı durdu.
It is a kind of orange.
begynn å lære
O bir tür portakal.
It is finally all over.
begynn å lære
Sonunda hepsi bitti.
It is hot in this room.
begynn å lære
Bu odada hava sıcak.
It is me that is wrong.
begynn å lære
Hatalı olan benim.
It is not far to Paris.
begynn å lære
Paris'e uzak değildir.
It is not his business.
begynn å lære
O onun işi değildir.
It looks like an apple.
begynn å lære
Bu bir elmaya benziyor.
It may rain any minute.
begynn å lære
Her an yağmur yağabilir.
It needs new batteries.
begynn å lære
Onun yeni bataryalara ihtiyacı var.
It rained hard all day.
begynn å lære
Bütün gün çok yağmur yağdı.
It rains a lot in June.
begynn å lære
Haziranda çok yağmur yağar.
It seems to be serious.
begynn å lære
O, ciddi gibi görünüyor.
It smelled really good.
begynn å lære
Gerçekten güzel koktu.
It smelled really good.
begynn å lære
Sahiden güzel koktu.
It sounds like a dream.
begynn å lære
Rüya gibi görünüyor.
It was a very big room.
begynn å lære
O çok büyük bir odaydı.
It was chilly that day.
begynn å lære
O gün serindi.
It was such a nice day.
begynn å lære
Çok güzel bir gündü.
It's a present for you.
begynn å lære
O sizin için bir hediye.
It's a very quiet room.
begynn å lære
O çok sessiz bir oda.
It's across the street.
begynn å lære
O, caddenin karşı tarafında.
It's against the rules.
begynn å lære
Bu kurallara aykırıdır.
It's ahead of schedule.
begynn å lære
Proğramdan ilerdeyiz.
It's almost time to go.
begynn å lære
Neredeyse gitme zamanı.
It's fairly warm today.
begynn å lære
Hava bugün oldukça sıcak.
It's for you to decide.
begynn å lære
Size kalmış.
It's for you to decide.
begynn å lære
Karar vermek size kalmış.
It's going to clear up.
begynn å lære
Hava açacak.
It's great to meet you.
begynn å lære
Seninle tanışmak harika.
It's no trouble at all.
begynn å lære
Bu hiç sorun değil.
It's not my cup of tea.
begynn å lære
Benim tarzım değil.
It's not us who did it.
begynn å lære
Onu yapan biz değiliz.
It's October the third.
begynn å lære
Bugün üç Ekim.
It's rather cold today.
begynn å lære
Hava bugün oldukça soğuk.
It's really an eyesore.
begynn å lære
O gerçekten çirkin bir görüntü.
It's really cold today.
begynn å lære
Bugün gerçekten soğuk.
It's ten o'clock sharp.
begynn å lære
Saat tam on.
It's time for us to go.
begynn å lære
Gitme zamanımız geldi.
It's time to eat lunch.
begynn å lære
Öğle yemeği yeme zamanı.
It's time to go to bed.
begynn å lære
Yatağa gitme zamanı.
It's time we went home.
begynn å lære
Eve gitmemizin zamanı geçiyor.
It's your turn to sing.
begynn å lære
Şarkı söyleme sırası senin.
Jane has five handbags.
begynn å lære
Jane'in beş el çantası vardır.
Jane is as old as I am.
begynn å lære
Jane benim kadar yaşlı.
Jim called me a coward.
begynn å lære
Jim bana korkak dedi.
Jim has gone to London.
begynn å lære
Jim Londra'ya gitti.
Jim is not what he was.
begynn å lære
Jim eskiden olduğu gibi değil.
Jim is short for James.
begynn å lære
Jim James'in kısa şeklidir.
Jim stayed at my house.
begynn å lære
Jim benim evimde kaldı.
John ignored my advice.
begynn å lære
John benim tavsiyemi göz ardı etti.
John is a good student.
begynn å lære
John iyi bir öğrenci.
John is my best friend.
begynn å lære
John benim en iyi arkadaşımdır.
John ran into the room.
begynn å lære
John odaya doğru koştu.
Junko is a pretty girl.
begynn å lære
Junko güzel bir kız.
Just don't forget this.
begynn å lære
Sadece bunu unutma.
Just follow your heart.
begynn å lære
Sadece kalbini izle.
Karen is angry with me.
begynn å lære
Karen bana kızgın.
Kate has a good figure.
begynn å lære
Kate iyi bir endama sahip.
Kate is very energetic.
begynn å lære
Kate çok enerjik.
Kate made an apple pie.
begynn å lære
Kate bir elmalı turta yaptı.
Keep away from the dog.
begynn å lære
Köpekten uzak durun.
Keep the meter running.
begynn å lære
Sayacı çalışırken bırak.
Keep the window closed.
begynn å lære
Pencereyi kapalı tut.
Keep this insect alive.
begynn å lære
Bu böceği canlı tut.
Keep this money for me.
begynn å lære
Bu parayı benim için sakla.
Ken calls me every day.
begynn å lære
Ken her gün beni arar.
Ken can swim, can't he?
begynn å lære
Ken yüzebilir, değil mi?
Ken collects old coins.
begynn å lære
Ken eski paralar toplar.
Ken hit on a good idea.
begynn å lære
Ken iyi bir fikir buldu.
Ken is as tall as Bill.
begynn å lære
Ken Bill kadar uzun boylu.
Ken mistook you for me.
begynn å lære
Ken seni ben zannetti.
Ken put on his clothes.
begynn å lære
Ken elbiselerini giydi.
Ken walked on crutches.
begynn å lære
Ken koltuk değnekleriyle yürüdü.
Kim is living with Ken.
begynn å lære
Kim, Ken ile yaşıyor.
Laughter is infectious.
begynn å lære
Kahkaha bulaşıcıdır.
Leave me alone, please.
begynn å lære
Beni yalnız bırak, lütfen.
Let him do as he likes.
begynn å lære
Onun istediği gibi yapmasına izin ver.
Let me buy you a drink.
begynn å lære
Size bir içki ısmarlamama izin verin.
Let me see your tongue.
begynn å lære
Dilini görmeme izin ver.
Let's begin on page 30.
begynn å lære
Sayfa otuzdan başlayalım.
Let's cross the street.
begynn å lære
Caddeyi geçelim.
Let's drop the subject.
begynn å lære
Konuyu kapatalım.
Let's get it over with.
begynn å lære
Onu bitirip kurtulalım.
Let's go ahead and eat.
begynn å lære
Önden buyuralım ve yiyelim.
Let's go to the picnic.
begynn å lære
Pikniğe gidelim.
Let's leave it at that.
begynn å lære
Artık onu bırakalım.
Let's play this Sunday.
begynn å lære
Bu Pazar oynayalım.
Let's plug up the hole.
begynn å lære
Deliği tıkayalım.
Let's put that on hold.
begynn å lære
Bekleyelim.
Let's quit and go home.
begynn å lære
Bırakalım ve eve gidelim.
Let's sit on the grass.
begynn å lære
Çimde oturalım.
Let's start right away.
begynn å lære
Derhal başlayalım.
Let's start right away.
begynn å lære
Hemen başlayalım.
Let's take a break now.
begynn å lære
Şimdi bir mola verelim.
Let's walk to the lake.
begynn å lære
Göle doğru yürüyelim.

Du må logge inn for å legge inn en kommentar.